4 Haziran 2014 Çarşamba

Ağacın Anatomisi

Ağaç Tıpkı İnsan Gibidir Doğar Büyür Ölür.
İnsanların Yaşaması için en gerekli tabiat canlısıdır.
Çocukluğumuzdan beri bize öğretilen ağacın yaşamamız için gerekli oksijeni ürettiğidir tamamen uydurmadır.
Oksijeni denizler göller akarsular üretir.
Ağacın rolu burada devreye girer Denizlerin göllerin akarsuların mevcudiyeti yağacak yağmura bağlıdır ağaçlar yağmurun oluşumu için en gerekli öğedir.
Çöllere yağmur yağmaz yağsada senede 1 yada 2 defadır.
Çevremizdeki ormanlar bizlerin kirlettiği havayı temizler ağaçların ikinci temel görevi havadaki kiri temizlemektir.
Yine ağaçların temel görevlerinden biri toprak kaymasını önlemektir.
Genel olarak bir ağacın gökyüzüne uzanan dalları kadar toprak altına kökleri uzanır.Bu kökler toprağın yağışlarla birlikte kayıp gitmesini önler.


 Ağacın Beslenmesi


Büyümekte olan bir ağaç, kökleri ile su ve onun içinde erimiş olan besleyici mineralleri emer. Baş kısmındaki yapraklar aracılığı ile başka bir beslenme çeşidi olan fotosentez olur. Nişasta ve seker maddeleri, yapraklar üzerinden iç kabuk aracılığıyla ağacın tüm bölümlerine gönderilir.

 Fotosentez : Güneş ışığının yardımı ile havadaki karbondioksit ve topraktan alınan su, seker ve oksijene dönüşür. Oksijen, atmosfere verilir. Yapraklarda bulunan yeşil pigmentler (klorofil) bu işlem esnasında katalizatör, güneş ile enerji kaynağı görevi görür.
Kambium: Kambium, kabuk ve gövde arasında ince ve birleştirici doku örtüsü vazifesi görür.
Damarlardan oluşan örgüsü çıplak gözle görülmez. Ağacın büyüme evresinde kambium hücreleri



bölünerek yeni hücreler oluşturur. Bu hücreler ise ya ağacın kabuğuna ya da köküne doğru
büyüyerek yeni tahta hücreleri oluşturur. 
Ağacın beslenmesi



Ağacın İç Yapısı


Ağacın yapısını inceleyebilmek ve onu yeterince tanıyabilmek için kesitlerin alınması gerekir. 
Öz: Gövde boyunca uzanır. Yuvarlak veya çok kenarlı olabilir. Ağacın türüne göre1-3 mm
çapındadır. Bazı ağaçlarda değişir. Örneğin; balsa ağacında özü 15 mm çapındadır. Yaşlı ağaçlarda öz kurur, boşalır.

İç odun (Göbek odun): Özün çevresindeki bölümdür. Yaşamını tamamlamış, sertleşmiş ve
odunlaşmış gözelerden oluşur. Çoğunlukla koyu renklidir. Yaşayan ağaçta iç odunun kalınlığı her yıl artar.

Dış odun (Yalancı odun): İç odunla kabuk arasındaki bölümdür. iç odundan daha yumuşaktır.
Yaşayan gözelerden oluşmuştur. içinde besin maddeleri bulunan ve köklerin topraktan emdiği su, dış odun aracılığı ile yapraklara kadar iletilir. Dış odun, ağaçta aşağıdan yukarı doğru besisuyu iletimini sağlar.

Kambiyum: Dış odun ile kabuk arasında bulunur. Ağacın yaşamını ve büyümesini sağlayan
bölümdür. Kambiyum, kendiliğinden yeni gözeler oluşturma görevini üstlenmiştir. Kambiyum öz tarafında oluşturduğu yeni gözeler, ağacın dış odununu büyütür. Ağacı kalınlaştırır. Kambiyumun
dış tarafında gelişen yeni gözeler, kabuğu yapar ve yeniler.

Deri doku: Kambiyum, ağaç gövdesinin dışına doğru deri doku ile sarılıdır. Ağdelikli
gözelerden, kalbur damarlardan oluşan deridoku; yapraklarda değişime uğrayarak yararlı hâle
gelen besisuyunu iletir. Deridokudaki iletim, yukarıdan aşağıya doğrudur. Ağacın ve özellikle
kambiyumun beslenmesi bu iletime bağlıdır. 

İç kabuk: Yapısı gereği yumuşak olan deri dokunun dışı, iç kabukla sarılıdır. iç kabuk deri
dokuyu korur.

Dış kabuk: Ağacın gövdesini saran en dış katmandır. Dış kabuk, ağacı vurma, çarpma gibi
fiziki etkilerden ve değişik iklim koşullarından (sıcak, soğuk, yağmur, rüzgâr) korur.

Öz ışınlar: Ağacın gövdesinde bulunan önemli bir dokular grubu daha vardır. Bunlar deri
dokudan öze doğru bisiklet tekerleğindeki ince tellere benzer bir dağılım gösteren öz ışınlardır. Öz ışınlar, besin maddesini yatay yönde iletmeye ve gerekli hâllerde depo etmeye yarar.

lkbahar halkası: Ağacın gövdesi, ilkbahar ile yazın oluşan büyüme sonucu kalınlaşır. Büyüme
devresi yaklaşık olarak nisan-eylül ayları arasındaki süredir. İlkbaharda oluşan bölüm iri gözenekli, büyük boşluklu ve ince göze zarlıdır. Açık renklidir.

Sonbahar halkası: Sonbahar dokusu veya sonbahar halkası diye bilinen bölüm, ağustos- eylül
aylarında oluşur. Rengi, ilkbahar dokusuna göre daha koyudur. Sonbahar dokusunu yapan gözelerin zarları sıkı ve kalın, göze boşlukları küçüktür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder